Turkish | English | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | uyku halinde | dormant adj. |
General | ||
General | uyku halinde | lethargic adj. |
General | uyku halinde | slumberous adj. |
General | uyku halinde | slumbrous adj. |
Food Engineering | ||
Food Engineering | uyku halinde | dormant adj. |
Zoology | ||
Zoology | uyku halinde | torpid adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | uyku halinde olma | slumber n. |
General | uyku halinde olmak | hibernate v. |
General | uyku halinde olmak | hybernacle v. |
General | uyku halinde olan | moribund adj. |
Medical | ||
Medical | derin uyku halinde koma | carus n. |
Psychology | ||
Psychology | uyku halinde/hipnoz altında öğrenme | hypnopedia n. |
Psychology | uyku halinde/hipnoz altında öğrenme | hypnopaedia n. |
Zoology | ||
Zoology | uyku halinde olma | torpor n. |
Zoology | sıcak dönemde uyku halinde olmak | estivate v. |
Botanic | ||
Botanic | odunsu bitkinin koruyucu kabuk veya tabakayla kaplı, kışın uyku halinde olan bir tomurcuğu | winter bud n. |
Botanic | bitkinin kış ayları boyunca uyku halinde kalmasını sağlayan tomurcuk veya koruyucu kılıf | winter lodge n. |